Günlük Piyasa Bülteni

Güncel Piyasa ve Döviz Haberleri 22/03/2022 - Salı

• Dün küresel mali piyasalar, veri akışının sakin olduğu günde, bir miktar da olsa satış baskısına boyun eğdi. Avustralya, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik işgal harekatı dolayısıyla devam eden yaptırımlar kapsamında alüminyum cevheri, boksit ve alümin ihracatını yasakladığını duyurdu. Avustralya hükümetinden yapılan açıklamada Rusya'nın alümin ihtiyacının %20'sinin Avustralya'ya bağlı olduğu ifade edildi. Bu karar ardından son dönemde rekorlar kıran alüminyum fiyatlarını zirvesini bir miktar daha kuzeye taşıdı.
• Emtia fiyatlarında hali hazırda savaş durumu nedeniyle devam eden yüksek ateş, Suudi Arabistan petrol sahalarına (Saudi Aramco) yapılan füze saldırıları nedeniyle -arz kesintisinden duyulan endişeye paralel- Brent cinsi ham petrolün varil fiyatını yeniden 119 dolar seviyesine itti. Hatırlamak gerekirse, savaşın patlak vermesi ile 140 dolara; tarafların müzakere masasına oturması ile geride bıraktığımız hafta Brent petrol 96 dolar seviyesine kadar gerileme kaydetmişti. Yine de, AB'nin Rusya'ya petrol ambargosu uygulamayacağı haberinin de altını çizmek istiyorum. 
• Rusya'nın taleplerinin kabul edilir seviyelerde olmaması nedeniyle ateşkes umutlarının da solmaya başladığını not etmek gerekiyor. Bir bakıma, her ne kadar Aramco saldırısını sebep gösterilse de, mütareke veya müzakere ümitlerinin azalması da petrol fiyatlarının, endüstriyel ve tarımsal emtia fiyatlarının beraber yükselmesine neden oluyor. Petrolün varil fiyatının artması akıllara tüm tüketiciler için pompa fiyatlarının artması anlamına gelirken, özellikle Türkiye gibi net ithalatçı konumunda olan ülkeler için bu hem enflasyon hem de enerji faturasının (cari dengenin( daha da açılması anlamına geliyor! Fatura arttıkça, dolar talebi de artıyor bu da ister istemez kur üzerinde baskı kuruyor.
• Dün bu karamsar tablonun üzerine bir de FED Başkanı Powell'in açıklamaları adeta tuz biber oldu. Her ne kadar Powell'ın açıklamalarını aşağıdaki 2 grafik ile eleştirmek istesek de, Powell, gerekmesi durumunda önümüzdeki dönemde daha hızlı faiz artırımlarına gidebileceklerini söyledi. Bu açıklamalar ardından ABD 10 yıllık tahvil getirisi %2,35 seviyesini dayanarak 3 yılın zirvesine ulaştı.
• FED'in faiz ya da daha basit bir anlatımla daha sıkı parasal koşullara işaret etmesi ile son günlerde yükselme eğilimine giren küresel hisse senedi endeksleri dün geceyi düşüşle tamamladı. Yeni gün başlangıcında ise, Asya borsalarında, ABD kapanışlarının aksine enerji ve madencilik hisseleri önderliğinde ılımlı bir başlangıç görüyoruz. ABD borsalarının vadeli işlemlerinde ise %0,5 düşüşlerin halen daha devam ettiğini görüyoruz.
• Türkiye cephesinde ise dün oldukça sakin bir şekilde tamamlandı. USDTRY kuru gün boyu 14,82 seviyelerinde yatay bir seyir izlerken, temettü ödemelerinin hisseye döneceği beklentisi ile Borsa İstanbul günü %1 yükselişle tamamladı. Rusya'ya yönelik yaptırımları tüm hızı ile devam ederken,  Türkiye'nin coğrafik önem arz eden konumu, artan diplomasi trafiği ve Türkiye'nin dış ilişkilerde kartlarını çok doğru oynamaya başlaması ile TL ve TL cinsi varlıklarda bozulmanın da dozu şimdilik sınırlı kalıyor. 
• Son dönemlerde TCMB tarafından açıklanan menkul kıymet istatistiklerine göre Türkiye'ye hisse ve tahvil yatırımı yapan yabancı yatırımcı sayısında görülen azalma (portföy yatırımları), kısa vadede TL ve TL cinsi varlıkları koruyabileceğini düşünsek de, orta ve uzun vadede belirecek olan yabancı sermaye ihtiyacı göz ardı edilmemelidir. USDTRY kurunda, risklerin yukarı yönlü görmeye devam ediyoruz. 
• Bitcoin'de 45,500 dolar seviyesi üzerinde gecelik kapanış durumunda uzun pozisyonlarımızı artıracağız. Şimdilik pusuda bekliyoruz. Bu sabah Bitcoin 43bin dolar seviyesine yükseldiğini not edelim. Altının için ise ara bir direnç seviyesi olan 1,960 doları takip ediyoruz. Geçilmeden hamle yapmak istemiyoruz. USDTRY kurunda ise bilanço risklerine karşı koruma amaçlı psikolojik 15 seviyesinin ötesinde uzun pozisyon alacağız. 
• Hazine dün düzenlendiği 2 ihraç ardından bugün de 3 ayrı ihraç (4 yıl sabit faizli, 10 yıl TÜFE'ye endeksli tahviller; 2 yıl vadeli sabit kira sertifikası) düzenleyecek. Mali piyasaların gündeminde ise bugün önemli bir veri bulunmuyor.

• ABD 2 yıllık tahvil getirisi 2019'dan bu yana ilk kez %2 seviyesini aştı. 2 yıllık tahvil getirisi, FED faiz oranı için iyi bir 'öncü' gösterge olduğunu aşağıdaki grafikten rahatlıkla okuyabiliyoruz.

• Piyasaların kılavuz kargası olan ABD 2 ve 10 yıllık tahvillerinin bir biri ile olan ilişkisine bakalım. Ama ilk önce, her iki faiz getirisinin bu sabah itibariyle ne olduğunu inceleyelim: 2 yıl vadeli tahvil getirisi %2,18 ; 10 yıl vadeli getiri ise %2,33. Bu ik faiz oranın arasındaki farkın iyice kapanması (grafikte birbirlerine böldüm) bir diğer deyişle değerinin 1'e iyice yaklaşması, daha önce 2008 küresel kriz dönemi ile 2020 pandemi krizi dönemi öncesindeki seviyelere denk geldiğini görüyorum. Yukarıdaki grafikten de görüleceği üzere, ABD dolarının (kısa vadeli) piyasa faizine ışık tutan 2 yıllık tahvil getirisinin 2019'dan bu yana ilk kez %2 seviyesini aşması, FED'in de faizi nereye kadar yükseltebileceğinin piyasada fiyatlandığına ışık tutuyor.  
• Ne hikmettir ki, 2008 ve 2020 yıllarında yaşanan büyük ölçekli krizler öncesinde, 10 yıllık ve 2 yıllık faiz makasının iyice kapandığını (birbirlerine oranları 1'e yaklaşmış) görüyorum. Bu makasın bugünlerde yeniden kapanmaya başlaması, ABD'de resesyon ihtimalinin yeniden belirgin bir şekilde arttığına işaret ediyor! Bu şartlar altında FED'in her toplantıda faiz artırması, hatta bazı toplantılarda 50 baz puan artırması ve yetmezmiş gibi Mayıs ayında bilanço küçültmeye başlamasını da beklemek, bize, tümünü beraber düşününce biraz 'fazla' gelmeye başladı!