Günlük Piyasa Bülteni

Güncel Piyasa ve Döviz Haberleri 22/02/2022 - Salı

• Küresel mali piyasalar yeni haftaya jeopolitik risklerin gölgesinde olumsuz bir tablo ile başladı. Gün içerisinde, Ukrayna'nın doğusunda bulunan ayrılıkçı yapıların Rusya'dan bağımsızlık talep etmeleri ve Rusya'nın da bunu değerlendirmesi kaygıları daha da artırdı. Rus Rublesi dün dolara karşı büyük çaplı kayıplar vererek 18 ayın en düşük seviyesine gerilerken, Rus borsa endeksinin ise son 3 günde %21 düştüğünü görüyoruz.
• Gece geç saatlerde, güvenlik konseyi toplantısından sonra televizyondan halka hitap eden Rusya Devlet Başkanı Putin, doğu Ukrayna'daki iki ayrılıkçı cumhuriyetin bağımsızlığını tanıdığını açıklarken, söz konusu bölgelere asker konuşlandırılması emrini de verdi. Putin konuşmasında Ukrayna'yı sert bir şekilde eleştirirken, NATO'nun Ukrayna'ya askeri mühimmat yığdığını, Rus topraklarını izlediğini; hatta Ukrayna'nın nükleer silah üretme potansiyeline de dikkat çekerek Rusya için büyük tehdit olduğunun altını çizdi. 
• Konuşmasında NATO'nun genişlemeyeceği yönünde kendilerine verilen sözleri de hatırlatan Putin, yaptırım uygulanması durumunda bile konunun  Rusya'nın bekası olduğuna dikkat çekerek adeta gözdağı verdiğini not etmemiz gerekiyor.   
• Hazır yaptırımlardan söz ederken, her fırsatta çok konuşan ABD'nin dün gece açıkladığı maddelerin ise adeta hayal kırıklığı yarattığını görüyoruz. Biden söz konusu 2 bölgeye yaptırım açıklarken, ticareti de yasaklandı. ABD, Ukrayna'daki tüm diplomatlarının ülkeyi terk etmesi çağrısında bulunurken, BMGK toplantısından da sonuç çıkmadı. ABD Kongresi, Biden’a daha sert yaptırım uygulama çağrısı da yaptığını not edelim.
• Büyük bir savaşın tetiklenebileceği korkusu zirve yaparken, finansal piyasalar da bu gelişmelere sert bir şekilde tepki gösteriyor. Adeta siyah bir kuğu ile karşı karşıya kalan piyasalarda bu sabah başta hisse senetleri ve kripto paralarda sert satışlar görülürken, güvenli liman olan altın ve devamında petrolün değer kazanmaya devam ettiğini görüyoruz. Altının ons fiyatı, geri bıraktığımız hafta 1,835 dolar seviyesindeki direncini aşarak teknik manada yükseliş için de kapıyı açmış oldu. Bu sabah altının 1,915 dolar ile son 8 ayın yeni zirvesinde işlem gördüğünü, petrolün ise 98 dolara dayanarak artık iyice 100 dolar hedefimizin kıyısına kadar geldiğini not etmek gerekiyor. Elbette, olası bir savaş durumunda -siyah kuğu- çok daha yukarı seviyelerin de görülebileceğini göz ardı etmiyoruz.
• Dün ABD borsaları tatil nedeniyle kapalı konumda idi. Bu sabah ABD borsalarının vadeli işlemlerinde risk iştahının göstergesi konumunda olan teknoloji borsası Nasdaq endeksi %2'den fazla gerileyerek havanın ne kadar 'bozuk' olduğunu adeta haykırıyor. Benzer bir şekilde, Pasifiğin diğer ucunda da günü tamamlamaya çalışan Asya borsa endekslerinde de hava oldukça bozuk. Gösterge endeks Tokyo borsası %2, Şanghay %1,5 gerilerken, Hong Kong borsasında %3'e varan kayıplar göze çarpıyor. 
• Güvenli liman algısı doların da değer kazanmasına neden oluyor. DXY bu sabah hafifçe yükselerek 96,2 seviyesine kadar gelirken, gemilerin bir numaralı güvenli limanı olan ABD tahvilleri de sığınma isteği ile talep görüyor. FED'in agresif bir şekilde faiz artıracağı beklentisi ile geçen hafta son 2,5 senenin en yüksek seviyesi olan %2,07'ye kadar yükselen ABD 10 yıllık gösterge tahvil getirisi, bu sabah alımların eşliğinde %1,85 seviyesine kadar geriledi. 
• Enflasyon tehdidi karşısında sert bir duruşa geçen ve tonunu artıran FED'den beklenen faiz artırımlarının Ukrayna ekseninde patlak veren jeopolitik riskler ya da "siyah kuğu" ihtimali ardından yumuşamaya başladığını da not etmemiz gerekiyor. Piyasa beklentileri, Mart ayında 50 baz puan faiz artırımına bu sabah itibariyle %20 ihtimal tanıdığını not etmek gerekiyor. 
• Elbette, taraflar kartlarını sert bir şekilde oynamaya devam ederken, bundan sonra dikkatler gelişmelerin diplomatik eksende mi devam edeceği yoksa sürecin sıcak bir temas ile savaşa mı döneceği üzerinde olacaktır. ABD'nin dün akşam ortaya koyduğu yaptırım kartının şimdilik oldukça zayıf olmasına rağmen, diplomatik çabaların hâlâ daha işe yarama ihtimali göz ardı edilmemelidir. 
• Elbette, tüm piyasa oyuncularınn gözü petrol ve altın gibi risk algısını hızla yansıtan finansal enstrümanlarda olsa da, Türkiye'nin 2021 yılında toplam buğday ithalat miktarının neredeyse %90'nın Rusya ve Ukrayna'dan gerçekleştiğini unutmamak gerekiyor. Doğalgaz fiyatından buğdaya, hatta ve hatta tıpkı iş modeli gibi, turizm tarafında da Rus turiste yüksek bir bağlılığı olan Türkiye açısından riskler tüm çıplaklığı ile masa üzerinde durmaya devam ettiğini unutmamak gerekiyor.
• Küresel çapta gerginlik yüksek perdede devam ederken, Türk mali piyasalarında sakin havanın korunmaya devam ettiğini dün bir kez daha gördük. Kur Korumalı Mevduat ürünü nedeniyle dalga boyu düşen ve kamunun da desteği ile oldukça dar bir bantta salınan USDTRY kurunda 13,65 seviyeleri etrafında 'yatay' seyrin ne kadar daha 'korunabileceğini' bilemiyoruz. Risklerin yukarı yönlü olduğunu savunmamız için ara bir seviye olan 13,70 ve devamında 13,95 seviyesinin üzerinde gecelik kapanışa ihtiyaç duyduğumuzun altını bir kez daha çizmiş olalım.
• Gözler Ukrayna'da olsa da, bugün içerde açıklanacak reel kesim güven endeksi, kapasite kullanım oranı ve sektörel güven endeksleri; günün ikinci yarısında ise ABD'de imalat sanayi PMI endeksi göz ucuyla da olsa takip edilebilir. Asıl verinin Cuma günü açıklanacak ABD PCE endeksi (enflasyon) olacağını göz ardı etmeyelim.