Günlük Piyasa Bülteni

Güncel Piyasa ve Döviz Haberleri 22/01/2020 - Çarşamba

• Geride bıraktığımız hafta peş peşe beşinci kez faiz indirimine giderek politika faizini enflasyonun altına çeken TCMB, negatif reel faiz ülkeler kervanına katıldı.
• TCMB’nin hamlesi ardından, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarından gelen kredibilite uyarıları ve not görünümüne yönelik aşağı yönlü riskler, döviz piyasası üzerinde baskı kurdu.
• ABD-İran gerginliği ile Ocak ayının ilk yarısında risk iştahının aniden azalması ile 5,99 seviyesine yürüyen USD/TL kurunda, yükselişe inanmayarak aşağıda 5,87 ve 5,84 seviyelerini hedef göstermiş, 5,84 seviyesinin etrafındaki hareketi izlemek istediğimizi paylaşmıştık.
• Nitekim, 5,6850’den başlayan ve 5,99’da sonuçlanan hareketin %50 düzeltmesine tekabül eden 5,84 seviyesi TCMB kararı ile test edilesi ardında söz konusu seviye aşağı yönlü geçilemeyerek güçlü bir destek görevi üstlendi.
• Yukarda da söz ettiğimiz üzere, negatif reel faiz veren ve riskleri çok düşük olan ülkeler sınıfına 16 Ocak PPK kararı ile giren TL, para birimi klasmanında dezavantajlı bir konuma geçti.
• Örneklemek gerekirse, bir zamanlar yan kulvarımızda koşan Brezilya, Rusya ve Güney Afrika şu anda mevcut enflasyon ve politika faizi anlamında reel faiz verirken, Türkiye, Euro bölgesi, Kanada ve İngiltere gibi ülkelerin kervanına katıldı.
• Hatırlanacağı üzere, bültenlerimizde uzun bir süredir içerde dövizle işi olmayan yurtiçi yerleşik gerçek kişilerin yatırımlarını dövize yönlendirdiklerini, lakin 2019 yılının ilk çeyreğinden itibaren döviz alma isteği devam etse de, ivmenin yavaşladığından söz etmiştik.
• Beraberinde, yurtdışı yerleşiklerin uğrak yeri olan TL ve TL cinsi yatırım araçlarından 2019 yılında pozisyon azalttıklarını söylemiştik. TL’nin, dolar karşısında, 2019 yılını, Arjantin Pezosu ardından ligin en kötü performans gösteren para birimi olarak tamamlaması ile birlikte TL acaba ucuz mu sorusunu da sormadan edemiyoruz. Biraz daha geriye gidersek, son 2 yılda TL’nin değer kaybının %40 olduğunu söylemek gerekiyor.
• İçerde bir miktar yatırımcı algısının güçlenmesi durumunda zayıf pozisyonlanmaya paralel yabancının tekrar TL’ye talep gösterebileceğini, yurtiçi yerleşiklerin ise TL yatırımlarının artırabileceğini düşünmüştük. Bunun arkasında da, ABD-İran gerginliğinde kilit bir rol oynayan Türkiye’nin kartlarını doğru oynaması durumunda ABD’nin yaptırım tehdidini yumuşatabileceği, Halkbank davasını çözebileceğini düşünmüştük. Şimdilik beklentimiz tam olarak gerçekleşmedi.
• TCMB’nin faiz indirimi ardından reel anlamda bir getiriden bahsedemediğimiz gibi, Sn. Bakan Albayrak’ın rekabetçi kur isteğine paralele TL açısından aşağı yönün daha sınırlı olduğunu düşünmeye başladık.
• Dün küresel piyasaların olumsuz bir gün geçirmesinin arkasında Çin’de 9 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan korona virüsünün ilerleyen günlerde diğer ülkelere de yayılabileceği endişeleri rol oynadı. Geçen hafta Perşembe günü 5,84 seviyesine gerileyen USD/TRY kuru, bu sabah 5,94 seviyesine dayanarak günü karşılıyor.
• Gelişmelere rağmen, Türkiye’nin 5 yıl vadeli risk göstergeleri (CDS primleri) 250 baz puan civarında ve son 20 ayın en iyi seviyelerinde salınırken, borsa cephesinde de yükseliş eğilimli seyir devam ediyor.
• Hazine dün gerçekleştirdiği 3 ay vadeli Hazine Bonosu ihalesinde ROT dahil 2,0 milyar TL borçlanırken, ortalama yıllık bileşik faiz %9,59 seviyesinde gerçekleşti. Gösterge faiz dün günü %10,30 ile yatay seviyeden kapatırken, 10 yıl vadeli tahvil getirileri 16 baz puan azalışla %10,90’dan tamamladı.
• Küresel cephede ise dün gözler Davos’ta, Dünya Ekonomik Forumu’nda konuşan ABD Başkanı Trump’ı takip etti. Trump, Çin ile ikinci aşama ticaret anlaşması için görüşmelerin kısa bir süre sonra başlayacağını söyledi.
• Diğer taraftan; ABD’de Temsilciler Meclisi’nde ABD Başkanı Trump’a yönelik başlatılan azil sürecinin ABD Senatosu’ndaki ilk duruşması bugün yapılacak.
• ABD hisse senedi endekslerinin dün geceyi düşüşle tamamlaması ardından, bu sabah Asya hisse senedi piyasalarında ılımlı yükselişler görüyoruz.
• Dün İngiltere’de açıklanan ve beklentilerden daha iyi sonuçlanan güçlü istihdam verileri, Sterlin’in değer kazanmasına neden oldu. Hatırlanacağı üzere, son dönemlerde zayıf tarafta gelen İngiltere ekonomik verileri, 30 Ocak tarihinde sonuçlanacak toplantıdan faiz indirim beklentilerini %70’in üzerine taşımıştı.
• Dün açıklanan güçlü istihdam verileri, faiz indirim beklentilerini %60 seviyesine çekerek GBP/USD paritesini yukarıya taşıdı. Bu bağlamda, hem USD/TRY hem de GBP/USD’nin birlikte yukarı gittiği günde, GBP/TRY kuru da 7,75 seviyesine yükseldi. Haftalık kapanışın 7,75 seviyesinin üzerinde olması durumunda, daha da yukarı seviyeleri konuşmaya başlayabileceğiz.
• Mali piyasaların gündeminde bugün, ABD’de açıklanacak Aralık ayı ikinci el konut satışları takip edilebilir.