Günlük Piyasa Bülteni

Hazine Bölümü'müzün tecrübe ve birikiminden yola çıkarak Günlük Piyasa Analizleri yapılmakta ve siz değerli yatırımcılar ile paylaşılmaktadır.

Günlük hazırlanan bültenleri otomatik almak için Ad Soyad ve e-Posta adresinizi girerek "BÜLTENE KAYIT OL" demeniz yeterli.

İktisatbank Günlük Piyasa Analiz ve Yorumu 01/11/2017 

Günaydın. Mutlu, huzurlu ve her şeyden önce sağlıklı bir gün olması dileğimle 

  • Türk mali piyasalarında faiz ve kur yukarı giderken, dün Borsa İstanbul 100 endeksinin de yukarı gittiğini hatta tüm zamanların zirvesinin kıyısında günü tamamladığını görüyoruz
  • Küresel büyüme sinyalleri içeren verilerin artması, düşük enflasyon ve Merkez Bankaları’nın devam eden desteği, küresel hisse senedi endekslerini yeni zirvelere taşıyor
  • Yılın teknik anlamda en önemli ayı içerisindeyiz. Pek çok yabancı fon ve yatırımcının pozisyon kapatacağı ve yılı tamamlayacağı bu ay, Türk mali piyasalarında volatiliteyi artırabilir (bakınız grafik)
  • Dün başlayan ve bu akşam TSİ21:00’de sonuçlanacak olağan FED toplantısının politika metninin şahin ibareler içerebileceğini düşünüyoruz
  • Yarın sonuçlanacak olağan İngiltere Merkez Bankası’ndan beklenen faiz artırım öncesinde Sterlin değer kazanmaya devam ediyor
Türk mali piyasalarında dün günün her iki yarısında da farklı bir eğilim kaydedildi. Son haftalarda Türkiye’ye ambargo mu uygulanıyor soru işaretlerinin sebebiyet verdiği ve ardı arkası kesilmeyen pek çok negatif habere paralel satıcılı bir görünüm arz eden Türk mali piyasaları, Cuma gününden itibaren, yurtdışı cephede havanın kısmen durulması, içerde ise olumsuz haber akışının kesilmesi ile bir nebze de olsun soluklanma yaşıyor. Bu bağlamda, geride bıraktığımız hafta % 2,45 seviyesini aşan ABD tahvil faizleri ve son 7 ayın zirvesine çıkan dolar endeksine paralel içerde de kendi riskleri ile birleşen satış baskısına paralel 3,85 seviyesine dayanan USD/TL kuru, FED’in başına geçmesi beklenen Powell isminin yarattığı rahatlama ile doların değer kaybetmeye başlamasından yararlanarak keskin satışlar ardından dün de grafiksel olarak ön plana çıkardığımız 3,7660 seviyeleri bir kez daha denendi. Günün ilk yarısında yaşanan ılımlı rahatlama hisse ve faiz cephesine de yansırken, günün ikinci yarısında ise bam başka bir piyasa ile karşı karşıya kaldık. Öncelikle, finansal piyasalarda yıl Kasım ayında bitiyor. Özelikle, Aralık ayında Batı aleminde başlayan Noel tatili ve yılbaşı öncesi işlemeleri bitirmek veya pozisyon kapama çabalarının dün yaşanan eğilimde pay sahibi olduğunu düşünüyoruz. Bu kapsamda günün ilk yarısında 3,7660 seviyesini bir gün önce olduğu üzere test etmek isteyen USD/TL kuru, günün ikinci ve özellikle kapanışa doğru olan saatlerinde, 3,8150 seviyesine kadar yükseliş kaydetti. Her hangi bir haber akışı veya bir gelişme ile desteklenemeyen bu sürecin arkasında yabancı fonların pozisyon kapama isteklerinin etkili olduğunu ve satış baskısının tüm gelişmekte olan ülke piyasalarına sirayet ettiğini görüyoruz. Son dönemlerde artan bütçe açığı ve kamu harcamalarını finanse etmek için itfasından daha fazla borçlanan ve bu seneyi % 128 borç çevirme rasyosu ile tamamlaması beklenen Hazine’nin ikincil piyasa faizleri üzerinde yarattığı baskıya paralel dün faiz cephesinde de yükselişler görülürken, Borsa İstanbul ana endeksi günü % 1,55 yükselişle tüm zamanların kıyısında 110bin seviyesinde tamamladı. Kur, faiz ve borsanın birlikte yükseldiği dünkü günde, borsanın arkasında yatan ana itici gücün küresel borsaları yukarı iten momentum hareketi olduğunu düşünüyoruz. Güçlenme emareleri sergileyen küresel büyüme, düşük enflasyon ortamı ve bunun yanı sıra Merkez Bankalarından devam eden destek, hisse senedi rallisinin devam etmesine neden olurken, içerde de Borsa İstanbul’un faiz ve kurun yukarı gitti bir günde bile alımlarla desteklenebildiğini gördük.

Bugün ve yarın küresel mali piyasaların gündemi oldukça yoğun görünüyor. Amerikan cephesinde dün başlayan ve bugün sonuçlanacak olağan FED toplantısını kararı TSİ21:00’de açıklanacak. Her ne kadar FED’in tüm faiz oranlarını sabit tutması beklense de, karar ardından açıklanacak politika metninin satır aralarında verilecek şahin mesajlar, piyasaların dikkatinden kaçmayacağını düşünüyoruz. Son haftalarda ABD cephesinde gelen güçlü veriler, dün açıklanan ve ekonomik aktivitede canlanmanın devam ettiğine işaret eden veriler ile ilave destek buldu. Dün beklentileri aşan Chicago PMI ve tüketici güven endeksi; bunu yanı sıra son 3 yılın en hızlı artışını kaydeden ABD konut fiyatlarını da argümanımızı destekliyor. 2008 krizinin konut balonundan patlak verdiğini düşünürsek, konut fiyatlarına ilişkin dün açıklanan verinin FED’in dikkatinden kaçmayacağını düşünüyoruz. Hazır FED demişken, yarın Başkan Trump’ın, FED’in Şubat ayında görev süresi dolacak olan müstakbel Başkan Yellen yerine adayını açıklaması bekleniyor. Her ne kadar şahin bir aday olarak görülen Prof. Taylor ismi geride bıraktığımız hafta piyasaları heyecanlandırmış olsa da, FED’in mevcut güvercin ekolünden gelen Powell isminin bir kademe daha ön planda olduğunu görüyoruz. Sürpriz bir şekilde, Taylor isminin açıklanması durumunda, kuvvetle muhtemel piyasa tepkisi ilk etapta yükselecek ABD tahvil faizlerine paralel negatif olacağını düşünüyoruz. Yine de şunun da söylemeden geçemeyeceğim. FED’in başına geçecek olan kişi kim olursa olsun, ekonominin gereksinimlerimi yerine getirmekten imtina etmeyeceği ve bu güvercin / şahin tartışmasının da yakında (Taylor atansa bile) gündemden düşeceğini düşünüyoruz. Piyasalar cephesinde heyecan uyandıracak diğer bir unsur ise yarın sonuçlanacak İngiltere Merkez Bankası’nın (BoE) olağan faiz toplantısı olacaktır. İngiltere’de manşet enflasyonun % 3 seviyesine yükselmesi ve hedefin özerinde seyretmesi nedeniyle BoE nezdinde yarattığı sıkıntı bir tarafta, maaş artışlarının % 2,1 seviyesinde kalarak enflasyonun altında seyretmesi ise diğer tarafta soru işareti yaratıyor. Bu tabloya ilave olarak, Brexit bilmecesinin de devam ettiği bir ortamda, yarın İngiltere’den gelecek 25 baz puan faiz artırımına rağmen devamlılığı konusunda yapılacak zayıf komünikasyonun, Sterlin cephesinde faiz artırımından ziyade daha etkili olabileceğini düşünüyoruz. Türkiye cephesinde ise bugün yılın dördüncü ve son enflasyon raporu açıklanacak. Başkan Çetinkaya’nın basın toplantısının ana odağı enflasyon tahminlerinde olacaktır. Hatırlanacağı üzere, en son raporda 2017 sonu enflasyon tahmini % 8,7 ; 2018 sonu ise %6,4 olacağı tahmin edilmişti. Gelinen noktada, özellikle kurun yeniden yükselişe geçmesine paralel, enflasyon tahminlerinde yukarı yönlü bir revize gereksinimi açık bir şekilde görülüyor.

ABD borsaları geceyi yeni rekorlarla tamamlarken, yeni gün başlangıcında Asya piyasalarında da iyimser hava korunuyor. Makroekonomik cephede bugün sabah saatlerinde İTO’nun açıklayacağı İstanbul için enflasyon oranı yakından takip edilecektir. Günün ikinci yarısında ise ABD’de açıklanacak imalat sanayi ISM verisi önemli olacak. USD/TL kurunda dalga boyunu artmasına ihtimal tanıyoruz. Aşağıda sırası ile 3,7660 eğer kırılırsa 3,7425; yukarda ise 3,81 devamında 3,8450 ve ondan sonrasının 3,92 / 3,94 bölgesine kadar boş olduğunu görüyoruz.

USD/TL’de Kasım ayının büyüsü (grafiği büyütmek için üzerinde tıklayınız)

Son 14 yılın Kasım ayılarına baktık. 2004, 2006, 2012 ve 2014 yılları hariç, USD/TL kurunun yukarı yönlü bir seyir izlediğine şahit oluyoruz. 
   1510906377022c04dc301730e1e5a9426265af4b8c_1_1200.jpg
Kaynak: Reuters



Emre Değirmencioğlu (@emredegirmenci5)
Grup Müdürü • Group Manager
Hazine Bölümü • Treasury Department
Yasal Uyarı: Bu e-postada yer alan yorumlar, kişisel bilgi ve tecrübelere dayanarak ve/veya güvenilir olduğuna inanılan kamuya açık kaynaklardan derlenerek hazırlanmıştır. Bu yayındaki bilgilerin kullanılması sonucunda yatırımcıların uğrayabilecekleri doğrudan ve/veya dolaylı zararlardan, kar yoksunluğundan, manevi zararlardan, her ne surette olursa olsun kullanımı olumsuz etkileyecek her türlü sonuçtan dolayı Kıbrıs İktisat Bankası Ltd. ve ayrıca her ne nam altında olursa olsun her ne akitle bağlı olursa olsun her türlü çalışanı ve bu yazının yazarı hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz ve/veya bu bilgiler, hiçbir surette gönderenleri ilzam etmez ve/veya sorumlu kılmaz. Kullanan ancak kendi bilgi, inisiyatif ve değerlendirmesi ile hareket etmelidir.