Günlük Piyasa Bülteni

Hazine Bölümü'müzün tecrübe ve birikiminden yola çıkarak Günlük Piyasa Analizleri yapılmakta ve siz değerli yatırımcılar ile paylaşılmaktadır.

Günlük hazırlanan bültenleri otomatik almak için Ad Soyad ve e-Posta adresinizi girerek "BÜLTENE KAYIT OL" demeniz yeterli.

Güncel Piyasa ve Döviz Haberleri 08/07/2020 - Çarşamba

Aşk Nefrete Ne Yakınsın

  • Haftanın ilk iş günü, küresel mali piyasalarda kaydedilen takdire şayan performans, yerini dün kar satışlarına terk etti.
  • Avrupa cephesinde açıklanan zayıf veriler ve beraberinde artan vaka sayıları, belki de dün yaşanan düzeltme hareketinin de bahanesi oldu.
  • Küresel borsaların satıcılı olduğu dünkü günde, Türkiye'de yükseliş eğilimi ivme kaybetse de korunmaya devam etti. Borsa cephesinde, bazı tahtalarda, devre kesicileri devre sokan bir hareket olsa da, yabancı oyuncu eksikliğinde yerli alımları ile yılın işlem rekoru kırıldı.
  • USD/TRY kurunda 6,85-6,86 bandında neredeyse Haziran ortasından bu yana devam eden yatay hareket dün de korunurken, ikincil piyasa faizleri ve beraberinde CDS primlerinde sınırlı da olsa yükselişler görüldü.
  • TCMB 10 Temmuz'dan itibaren geçerli olmak üzere TL zorunlu karşılık oranlarına uygulanan faiz/nema oranını %6'dan %5'e seviyesine çektiğini açıkladı. Kararın arkasında yatan dinamiği bilmemekle birlikte, bankaların TCMB'de rezerv opsiyon mekanizması (ROM) ile tuttuğu zorunlu karşılıkları, TL yerine döviz tutmaya teşvik etmek ve TCMB’nin rezervlerini güçlendirmeye yönelik bir hamle olabileceğini düşünüyoruz.
  • Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre, Haziran ayında nakit dengesi 26,8 milyar TL açık verdi. Bu sonuçlara göre, yılın ilk yarısında nakit dengesi 109,4 milyar TL açık vermiş oldu (geçen yılın ilk yarısı 77 milyar TL açık) (bakınız grafik).
  • ABD dolarında zayıf seyir sürerken, altının ons fiyatı oldukça kritik bir seviye olarak gördüğümüz 1,790-1,800 usd/ons seviyesine oturdu. Bu seviyenin geçilmesi durumunda, tüm zamanların zirvesinin (2011 yılında test edilen 1,920 dolar) radar menziline gireceğini düşünüyoruz (bakınız grafik).
  • Bugünün veri takvimi oldukça zayıf. Sabah saatlerinde Asya piyasalarında dünden sarkan hafif de olsa satıcılı eğilimin korunurken, ABD borsalarının vadeli işlemlerinde minik de olsa artılar görülüyor.
  • USD/TRY kurunda şimdilik yatay akabinde yukarı yönlü seyrin etkili olacağını düşünüyoruz. Borsa cephesinde tüm zamanların zirvesinin artık kıyısındayız (120 bin seviyesine dayandık). 124 bin seviyesi test edilmeden geri dönüş yapmayacağını düşünüyoruz.
  • FED Başkan yardımcısı Clarida, gerekli görülmesi durumunda, yeni önlemler de olabileceğini belirtti. Çok açık bir şekilde, Merkez Bankalarının, piyasaların bozulmasını istemediğini söyleyebiliriz. Para ile mutluluk satın almak tehlikeli bir oyuna mı dönüşüyor? 
  • Neden manşetimizi “Aşk Nefrete Ne Yakınsın” olarak attığımızı biraz açıklamamız gerekiyor. 
  • 2008 küresel kriz döneminden bu yana, önde gelen merkez bankaları (doktor) sahneyi kimseye kaptırmadı. 
  • Ekonomilerin (reel cephede) bir türlü toparlanamaması karşısında, doktorların yazdığı tek tedavi bol, ucuz (%0 hatta negatif faizli) ve vadesi uzun parasal enjeksiyon oldu. Amaç itibariyle tıkalı kredi kanallarını açmak ve ekonomilerin çarklarını döndürmek olsa da, tedavinin yan etkileri her sene daha da belirgin bir hal almaya başladı. 
  • Parasal genişleme ile sisteme enjekte edilen trilyonlarca dolar, reel ekonomiye (sokağa) sağladığı faydanın çok daha ötesini sermaye piyasalarına sağladı. 
  • Hasta, bir kere doktorun reçetesine alışmaya gerek. Ardı arkası kesilmeyen, her şartta ucuz ve bol paranın boy gösterdiği sermaye piyaslarında, piyasa oyuncuları da adeta ‘morfin’ bağımlısı gibi davranmaya başladı. Her seferinde, para azalınca (morfin), ağrılar da artmaya yani hisse senetlerini satılmaya başlandı. Bu da ister istemez, yatırımcı algısının ve morallerin bozulmasına neden oluyor.  
  • Öyle ki, COVID-19’un nelere muktedir olduğunun Mart ayı ile birlikte tartışmasız herkes tarafından kabul edilmesi ve beraberinde yaşanan riskten kaçış ve panik havası (likidasyon - ne var ne yok sat dolar al), doktorların ağır dozda tedavi uygulamasına neden olurken, Mart ayının nerdeyse yarattığı tahribat da telafi edildi. 
  • Bol paranın riskleri ikinci planda bıraktığı içinde bulunduğumuz bu ‘değişik’ dünya düzeninde, yatırımcılar ucuzlamış hisse senetlerine adeta akın etmeye devam ettiklerini ve getiri avında olduklarını rahatlıkla söyleyebiliriz. 
  • ABD’de teknoloji hisselerinin işlem gördüğü Nasdaq endeksi, ABD’de vaka sayılarının arttığı ve önlemlerin tartışıldığı bir ortamda, Pazartesi günü rekor kırarak tarihi en yüksek seviyeye tırmandı! 
  • E-ticaret devi Amazon’un piyasa değeri (market capitalization) 1,5 trilyon dolar seviyesine yükselerek, nerdeyse Türkiye’nin ekonomik büyüklüğünü ikiye katladı. 
  • Bu noktada, elbete, sisteme enjekte edilen uçsuz bucaksız para (sadece FED’in bilançosu 9-10 aylık bir zaman diliminde 3,5 trilyon dolar artarak 7 trilyon doları aştı) hisse senedi piyasalarını kuzeye yöneltse de, sorulması gereken soru acaba hisse senedi piyasaları pahalı mı olmaya başladı? Ya da, para ile satın alınan ‘sanal’ mutluluk, devamında daha büyük sorunlara mı gebe? 
  • Bu noktada, ünlü yatırımcı, piyasaların duayeni Warren Buffett’ın kullandıği bir indikatörü paylaşmak istiyoruz. Buffett'e göre, hisse senedi piyasalarının piyasa değeri (market capitalization) küresel ekonominin gayri safi milli hasılasına eşitlenmek üzere (bakınız grafik). 
  • Grafikten de görülebileceği üzere, söz konusu indikatör en yüksek 2008 küresel kriz dönemi öncesinde 121,60 seviyesine kadar yükselmişti. Yani, hisse senetlerinin değeri, küresel ekonominin büyüklüğünü geçmiş ve akabinde 2008’de yaşanan büyük çöküş gecikmemişti! 
  • Piyasa aktörleri veya finans kuruluşlarında iyi yerlere gelmiş pek çok kişinin karar verirken rasyonel değil, duygusal ve sürü psikolojisi ile davrandığını biliyoruz. Bir hisse senedinin yükseliş eğilimine geçmesi, yatırımcılarda sonsuza kadar yükseleceği veya tam tersi sonsuza kadar düşeceği beklentisini uyandırıyor. Halbuki, tarih bizlere, piyasa denen olgunun en dibinde insan olduğunu, ve fiyatın da her dönem aşırılıklara kaçtıktan sonra ortlama seviyelere geri döndüğünü gösteriyor. 
  • Hisse senedi seçimlerinde azami dikkatli olunması gerektiği bir döneme giriyoruz. Her ne kadar hayatımıza COVID ile pek çok yenilik girse de, piyasaların risk-off moduna geçmesi durumumda, fırtınanın önünde hiçbir şeyin duramayacağının altını çizmek gerekiyor.  
  • Şu anda, bu kadar bol paranın içinde ve hatta daha da devamının gelebileceği bir ortamda, hisse senetleri için “sat” diyecek kadar cesaretli elbette değiliz. Lakin, bu yükselişin de sağlıklı ve sürdürülbilir olmadığının da altını çizmek gerekiyor.  
  • Küçük bir teknede, Titanik’in buz dağına çarpışını seyreder gibi beklemeyin! Hatta, 2008 küresel krizin dönemini en iyi anlatan film olan “Big Short” filmini izlemeyenlerin ivedilikle, izleyenlerin ise tekrar izlemesinde fayda olduğunu düşünüyoruz. 
  • Sonra, aşk bir noktada nefrete dönüşmesin!


Ø  Warren Buffett İndikatörü

Küresel hisse senetlerinin piyasa değeri (market capitalization) nerdeyse dünya eknomik büyüklüğüne eşitleniyor. Bu rasyo en yüksek 2008 krizi öncesinde hisse senetleri lehine dönmüş, akabinde balon da gürültülü bir şekilde patlamıştı.

1594195645e1f53b3b00ece18b7874beaf4990ec98_1_1200.jpg

ABD borsaları arasında teknoloji hisselerinin işlem gördüğü Nasdaq endeksi, yılbaşına göre en iyi performansı kaydeden borsa oldu. ABD'nin en büyük 500 şirketinin işlem gördüğü S&P500 endeksi ise Mart ayının yaralarını sararak yılbaşı seviyesine geri döndüğünü görüyoruz.

1594195645a9290d1b389499712305272d43382535_2_1200.jpg

FED'in bilançosunu büyütmesi ve faiz oranlarını düşürmesi ardından paranın nereye kaydığını iyice anlamış olduk!

1594195646977e866146fc99b03195824ddbfaec48_3_1200.jpg

Ø  Altın

Bu gelişmelere karşı panzehir görevi üstelenecek finansal yatırım aracının altın olacağını düşünmeye devam ediyoruz.

Teknik manada, 1,795-1,800 dolar seviyesindeki direncin (mavi daireler) aşılması durumunda, yukarda 1,920 doların hedef menziline gireceğini öngörüyoruz

159419564615ddb455f357c96aa727e47680e738e1_4_1200.jpg

Ø  Hazine Nakit Dengesi

Hazine ve Maliye Bakanlığı, Haziran ayı nakit dengesi rakamlarını açıkladı. Buna göre, nakit dengesi 26,8 milyar TL açık verdi. Hatırlanacağı üzere, virüs nedeniyle yılın üçüncü ve dördüncü aylarında ekonomi adeta durma noktasına gelmiş, Mayıs ayında toparlanma görülmüştü. Haziran verisi, yeniden olumsuz bir tabloya işaret ederken, yılın ilk yarısında nakit dengesi 109,4 milyar TL açık vermiş oldu (geçen yılın ilk yarısı 77 milyar TL açık). Yüksek oranda açık haliyle borçlanma ihtiyacın da kamçılıyor. 

1594195646fd65cd282a97c70ef1581f06c459e019_5_1200.jpg

Emre Değirmencioğlu (@emredegirmenci5)
Grup Müdürü • Group Manager
Hazine Bölümü • Treasury Department
Yasal Uyarı: Bu e-postada yer alan yorumlar, kişisel bilgi ve tecrübelere dayanarak ve/veya güvenilir olduğuna inanılan kamuya açık kaynaklardan derlenerek hazırlanmıştır. Bu yayındaki bilgilerin kullanılması sonucunda yatırımcıların uğrayabilecekleri doğrudan ve/veya dolaylı zararlardan, kar yoksunluğundan, manevi zararlardan, her ne surette olursa olsun kullanımı olumsuz etkileyecek her türlü sonuçtan dolayı Kıbrıs İktisat Bankası Ltd. ve ayrıca her ne nam altında olursa olsun her ne akitle bağlı olursa olsun her türlü çalışanı ve bu yazının yazarı hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz ve/veya bu bilgiler, hiçbir surette gönderenleri ilzam etmez ve/veya sorumlu kılmaz. Kullanan ancak kendi bilgi, inisiyatif ve değerlendirmesi ile hareket etmelidir.