Günlük Piyasa Bülteni

Güncel Piyasa ve Döviz Haberleri 25/03/2025 - Salı

• Türk mali piyasaları geride bıraktığımız hafta siyasi iklimde yaşanan değişiklik ve hafta sonu cereyan eden gelişmeler ardından yeni haftanın ilk işlem gününe kaygılı bir şekilde başladı. Lâkin, dün bültenimizde kaleme aldığımız üzere, TCMB'nin ve ekonomi yönetiminin kararlı duruşunun yanı sıra kamunun da devreye girmesi ile gün göreceli olarak iyimser tamamlandı. 
• Gün içinde, Ankara Büyükşehir Belediyesi ve CHP Kurultayı haberleri piyasalarda bir ara yeniden 'savrulma' yaratsa da, haberlerin tam olarak doğru olmadığının bizzat İletişim Başkanlığı tarafından teyit edilmesi piyasalarda yaşanan savrulmanın da önüne geçti. Akşam saatlerinde Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kabine toplantısı sonrasında basın karşısında yaptığı uzun konuşma, piyasalara bir nebzde de olsun rahatlama getirdi. Erdoğan, dünkü konuşmasında ekonomi ve finansal piyasalarda yaşanan büyük çaplı dalgalanmanın kaygılarını taşıdığı izlenimi vererek ekonomi programından sapma olmayacağını ve programın kazanımlarına halel gelmemesi için ne gerekiyorsa yapılacağının altını kalınca çizdi.
• TCMB, ekonomi yönetimi, Erdoğan'ın destekleyici konuşması ve gün boyu kamunun desteği ile Türk mali piyasaları yukarıda da değindiğim üzere pek çok kişinin endişeli baktığı haftanın ilk iş gününü bizim tahminiz doğrultusunda ılımlı bir şekilde tamamladı. Gelin hep birlikte gelişmelerin piyasa yansımasına bakalım. BIST100 endeksi, kamunun neredeyse her üç işlemin ikisini göğüslediği günü %2,8 oranında artışla tamamlarken, USDTRY kuru  TCMB'nin desteği ile günü 38,00 seviyesinin etrafında dar bir bantta salınarak tamamladı. TCMB'nin analitik bilançosuna göre, geride bıraktığımız Perşembe günü, net yabancı para pozisyonu yaklaşık 3 milyar daha eriyerek Çarşamba ve Perşembe gününe ait tablonunu 14,2 milyar olduğuna işaret etti. TCMB'nin Cuma günü de döviz piyasasında etkili olduğunu, dünün ise göreceli olarak daha rahat geçtiğini düşünüyoruz. Türkiye'nin yabancı indinde risklerini yansıtan CDS risk primi 255 baz puan seviyesinde 330 baz puan seviyesine üç günde yükselerek son bir yılın zirvesini test etmesi ardından dün yaklaşık 15 baz puan geriledi.  
• Asıl tahribatın ise tahvil piyasasında ya da faiz cephesinde olduğunu görüyoruz. TCMB'nin olağanüstü PPK toplantısı yaparak faiz koridorunun üst bandını 200 baz puan artırması ve politika faizinden fonlama yapmayı durdurması, hatta piyasaya sattığı döviz sonrası var olan TL likiditeyi de çekmeye başlaması ardından piyasa faizleri topyekûn yükselmeye başladı. TCMB'nin ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti %45,94 ; TL referans faiz ise %45,97 seviyesine yükseldi. İki yıl vadeli gösterge tahvilin bileşik faizi %38 seviyesinde %51 seviyesine yükselirken, mevduat faizlerinin de hızla artarak %46-47 seviyelerine geldiğini görüyoruz. TCMB'nin dün ilk kez gerçekleştirdiği bir ay vadeli likidite senedi ihracında (piyasada var olan likiditeyi sterilize ediyor)  ortalama basit getiri %47,69 seviyesinde gerçekleşti.  
• Elbette faizin yükselmesi, risk ve getiri penceresinden bakıldığında mantıklı ve gerekli gibi görülse de, uzun bir süredir faizden mağdur olan reel sektörün işinin daha da zorlaşacağını düşünüyoruz. Kaynak (mevduat) maliyetinin yükselmesi, hâliyle kredi faizlerinin de yükselmesi mânâsına geliyor. Bir de en pahalı kredinin olmayan kredi olduğunun altını çizelim! Kurumsal cephede yer alan okurlarımızın likidite yönetimi konusuna azami özen göstermeleri gerektiğini bir kez daha hatırlatmak isteriz. 
• TCMB'nin artan riske karşı getiriyi artırıp likiditeyi de kısarak zor günlerde büyük bir faiz vererek özveri ile biriktirdiği döviz rezervlerini de kullanarak yangını kontrol altına alabilecek araç, gereç ve gücü olduğunu bir kez daha hatırlamamız gerekiyor! Maliye'nin de mevduat ve yatırım fonu stopaj oranlarını, TL'yi teşvik edecek paralelde yeniden düzenleneceği okuyoruz. Bundan sonraki sürecin yatırımcı güveninde yaşanacak güven tesisine paralel ilerleyeceğini düşünüyoruz. Hasar tespit ve tedavi yöntemleri başlarken, yaşanan tahribatın enflasyondan büyümeye, hatta artan faiz daralan likidite ile şirket kârlarına etkisi kuşkusuz olumsuz olacaktır. Dün, S&P Global, İmamoğlu'nun tutuklanmasının Türkiye'nin ekonomik reformlarını olumsuz etkileyebileceği uyarısında bulundu. Kuruluş, bu durumun ekonomik güveni ve döviz kuru istikrarını zedeleyebileceğini, ayrıca harcamalar, yatırımlar ve enflasyon üzerinde dolaylı etkiler yaratabileceğini belirtti. Biz ortamın süratle normalleşmesi gerektiğini düşünüyoruz. Türk mali piyasalarında bu zor günlerde kamunun bir süre daha devrede kalacağını, tansiyonun ise kademeli ama zamana yayılarak azalmaya yüz tutacağını düşünüyoruz.  
• Dönelim biraz da yurt dışına... ABD borsaları dün geceyi yükselişle tamamladı. Dört haftalık sert düşüş ardından geçen haftayı %0,17 yükselişle tamamlayıp düşüş baskısının hafiflediğini gösteren Nasdaq Bileşik, yeni haftanın ilk iş gününü %2,3 yükselişle tamamladı. Tesla hisseleri, bu yıl yaşadığı yaklaşık %40’lık düşüşün ardından dün günü %10 yükselişle tamamladı. Bu artışta, Trump yönetiminin 2 Nisan'da açıklanacak tarifelerde bazı sektörleri muaf tutabileceğine dair haberler ve düşük hisse fiyatlarının yatırımcılar için cazip hâle gelmesi etkili oldu. Hisse senetlerindeki sert satışlarda sona gelindiği yönündeki artan raporların da yardımı ile en büyük 500 şirketin işlem gördüğü S&P500 endeksi geceyi %1,8 oranında artışla tamamladı. ABD borsaları yükselmeye başlayınca, ABD dolarında var olan değer kaybı da yavaşladı. EURUSD paritesi dün 1,0780 seviyesine kadar gerileyerek son iki haftanın en düşük seviyesini test ederken, dolar endeksi de (DXY) benzer bir şekilde yükseldi. 
• ABD Başkanı Trump, 2 Nisan tarihinde yürürlüğe girmesi planlanan yeni gümrük tarifelerinin ABD ekonomisi için bir “Kurtuluş Günü” olacağını söyledi. Otomotiv, ilaç ve yarı iletken ürünler gibi sektörlerde %25'e varan tarifeler getirmeyi planlayan Trump, bazı ülkelere muafiyet tanınabileceğini de belirtti. Aynı zamanda Venezuela'dan petrol veya gaz alan ülkelere de %25’lik ek vergi uygulanacağını duyurdu. Bu gelişme sonrasında Brent cinci ham petrolün varil fiyatı 73 dolar seviyesine yükselerek son iki haftanın zirvesine yükseldi. 
• Trump’ın bazı ülkelere muafiyet sinyali vermesi ve tarifelerin daha dar kapsamlı olabileceğini ima etmesi, yatırımcı güvenini destekleyrek Asya borsalarına da bir miktar yardımcı olduğunu görüyoruz. Yeni gün başlangıcında, pasifiğin diğer ucunda Japonya'nın gösterge endeksi Nikkei %0,3 artış kaydederken, Tayvan borsası ise %0,7 yükseldi. Çin borsalarında belirgin hareketler görülmezken, Hong Kong'un Hang Seng endeksi %2'nin üzerinde  geriledi; Çin'de lokomotif hisseleri izleyen CSI300 endeksi ise %0,2 oranında düştü. ABD borsalarının vadeli işlemlerinde bu sabah düşüş eğilimli bir seyir görüyoruz. Her ne kadar Trump'ın bazı esneklik sinyalleri borsalarda yükselişe yol açsa da, tarifelerin küresel ticaret üzerinde baskı oluşturabileceğini ve ABD'nin ticaret ortaklarıyla ilişkilerini daha da zorlaştırabileceğini göz ardı etmiyoruz. Bu  bağlamda, Amerikan hisse senetlerindeki toparlanmanın devamı konusunda endişelerimiz de olduğunu itiraf etmemiz gerekiyor. 
• Gözler Rusya-Ukrayna meselesi ile ilgili görüşmelere çevrilirken, altının ons fiyatı 3,020 dolar seviyelerinde yatay seyrini korumaya devam ediyor. Direnişin parası Bitcoin ise, teknoloji hisselerinde yaşanan yükselişten de destek bularak 87 bin dolar seviyelerinde salınıyor. Mali piyasaların gündeminde bugün Türkiye cephesinde kapasite kullanım oranı ve reel kesim güven endeksi, dışarıda ise Almanya Ifo endeksi, ABD tüketici güven endeksi ve ABD yeni konut satış verileri takip edilebilir.