Günlük Piyasa Bülteni

Hazine Bölümü'müzün tecrübe ve birikiminden yola çıkarak Günlük Piyasa Analizleri yapılmakta ve siz değerli yatırımcılar ile paylaşılmaktadır.

Günlük hazırlanan bültenleri otomatik almak için Ad Soyad ve e-Posta adresinizi girerek "BÜLTENE KAYIT OL" demeniz yeterli.

İktisatbank Günlük Piyasa Analiz ve Yorumu 27/03/2018 – Salı

  • ABD Başkanı Trump’ın ticaret savaşlarının pimini çekmesi ve Çin’e yönelik alınan önlemlerin ardından geçen haftayı sert satışlarla tamamlayan küresel hisse senedi endeksleri, dün akşamı tam ters yönde bir eğilim ile tamamladı 
  • Okuduğumuz haberlere göre, kapalı kapılar ardında ABD ile Çin’in ara bir yol bulmak veya ticaret savaşlarından kaçınmak adına görüşme içinde oldukları, dün akşam ABD borsalarını “roketledi” 
  • Hem geçen haftanın acısını çıkaran, hem de ticaret savaşlarını yarattığı endişeyi kısmen de olsa üzerinden atan ABD borsaları, geceyi % 2,9’a yakın bir yükselişle tamamladı (tarihe geçen bir yükseliş oldu)  
  • Elbette, borsaların akşam şaha kalkması ardından, tırmanan risk iştahı ile Dolar değer kaybederken, Euro 1,2450 ; Sterlin ise 1,4230 seviyelerine yükseldi. Yeni gün başlangıcında da Asya piyasalarında hava "güneşli" 
  • Doların değer kaybettiği, risk iştahının tırmandığı bir günde, içerde USD/TL kuru 3,9960 seviyesine kadar gün içinde yükselirken, EUR/TL ve GBP/TL kurları sırası ile 4,96 ve 5,69 seviyesine dayandı 
  • Daha doğru bir yaklaşımla, (½ usdtl + ½ eur/tl) oluşan Türk Lirası’nın sepet bazında değeri 4,50 seviyesinin kıyısında rekor seviyelerde salındı. Dolar karşısında dün tek değer kazanamayan para birimi Türk Lirası oldu 
  • Gece geç saatlerde sonuçlanan AB zirvesinden iyi niyet kapsamının ötesinde elle tutulur veya haber değeri kuvvetli bir sonuç çıkmadı 
  • Makroekonomik cephede bugün Türkiye ve ABD’de açıklanacak tüketici güven endekslerini takip edeceğiz 
  • Katılık gösteren ve bir türlü gevşeyemeyen enflasyona alevlenen döviz kurunun yaratacağı ilave geçişkenlik, petrolün varil fiyatının yeniden 70 dolar seviyesinin üzerinde yükselmesinin içerde pompa fiyatına, devamında enflasyon ve net enerji ithalatçısı olan Türkiye’nin cari açığına yaratacağı ilave baskıya paralel beklentiler bir kademe de olsa negatif tarafta kümeleniyor 
  • 2017 yılında ekonominin durma noktasına gelmesine paralel alınan yerinde önlemler (Kredi Garanti Fonu ve diğer teşvikler) durmaya yüz tutmuş motoru çalıştırır vaziyette tutsa da, zorlama neticesinde ekonomide "ısınma" emareleri görülüyor 
  • Alınan önlemlere ilave olarak kamunun borçlanmasını yarattığı bütçe açıkları, yurtiçi yerleşiklerin döviz talebi, artan cari açık ve enflasyon Türkiye’nin makroekonomik görünümünü bir miktar sarstı 
  • Tümünün de ötesinde, 212 milyar dolar borcu olan şirketleri de eklediğimizde, kurun her % 1 yükselişimin bilançolara 2,1 milyar dolar ilave yük getirdiğini not etmek gerekiyor 
  • Tümünü alt alta okuduğumuzda, gelinen noktada kurun bir sebep değiş sonuç olduğunu görüyoruz

Finans Kesimi Dışındaki Şirketlerin Döviz Borcu
 
Reel sektörün döviz borcu, kurun yükselişi karşısında kırılganlık arz ediyor. Kurda her % 1 artış, bilançolara ilave 2,1 milyar dolar yük demek

1522131853d158d2b12199f0db013742a36709eb6e_1_1200.jpg
Kaynak: TCMB

 
Mevduatın Krediye Dönüşüm Hızı (%)
 
Tasarruf oranlarının düşük olması, bankacılık sektöründe kaynak sıkıntısına işaret ediyor. Her 100 birim mevduata karşı 120 birim kredi talebi görülüyor

  152213185350396a21f183f5b08445ec54b5568252_2_1200.jpg
Kaynak: BDDK


Cari İşlemler Açığı
 
Cari işlemler açığında finansman kalitesi bozuluyor. Doğrudan yabancı yatırımların payı düşerken, portföy yatırımları ile kısa vadeli fon hareketlerinin payı artıyor

152213185486a0b4c9685809c4680541d5397873a7_3_1200.jpg  
Kaynak: TCMB

 
Hazine’nin nakit dengesi
 
Hazine’nin nakit dengesi 2017 yılında tarihi en yüksek açık verdi. Ekonomiyi desteklemek adına kamu harcamalarını artırılması bunda etkili oldu
 
1522131854407b1d901146ae3adfd0a3b77ce19050_4_1200.jpg
Kaynak: Hazine


Faiz oranların gelişmekte olan ülkelere nazaran yüksek seyrediyor
 
TCMB’nin para politikası ve etkinliği bir kez daha tartışılırken, gevşek maliye politikası ve döviz kuru geçişkenliği katılık yaratıyor. Yüksek enflasyona paralel, faizlerin seyri de göreceli olarak yüksek seyrediyor. Mart 2016’da tüm ülkelerin aynı çizgiden yarışa başladığını düşünürsek, Türkiye’nin negatif ayrıştığı görülüyor
  152213185555b23f2c6abcfabe974dcc9f85b0fd43_5_1200.jpg

Kaynak: Reuters


Türkiye kendisi ile aynı kulvarda koşan ülkelerden enflasyon anlamında da negatif ayrıştı

Son 2 seneye bakarsak (Mart 2016 =100) ayrışma çok açık bir şekilde görülüyor. Enflasyon sorununu pek çok gelişmekte olan ülke çözerken, Türkiye’de enflasyonun düşmekten ziyade katılık gösterdiğini görüyoruz

1522131855d7160a65ecb39280d32bd15217a4085b_6_1200.jpg
Kaynak: Reuters

 
Türk Lirası ve gelişmekte olan ülke para birimlerinin dolar karşı seyri
 
JP Morgan Gelişmekte olan ülke para birimleri sepeti (mor çizgi) ile Türk Lirası’nın (sarı) seyrini karşılaştırdım. Tüm para birimlerinin yarışa 2 sene önce aynı noktada başladığından hareketle yaptığımız hesapta, TL dışında kalan gelişmekte olan ülke para birimlerinin 2 yıl öncesine göre % 31 değer kazanırken, Türk Lirası ise % 37 değer kaybetmiş. Düz hesap ile negatif ayrışma % 68 olarak görülüyor. TL olması gerektiği seviyeden çok uzaklarda işlem görmeye devam ediyor

1522131856a1fa8d2d114d7ce483b15960f28e3eb8_7_1200.jpg
Kaynak: Reuters

 
Emre Değirmencioğlu (@emredegirmenci5)
Grup Müdürü • Group Manager
Hazine Bölümü • Treasury Department
Yasal Uyarı: Bu e-postada yer alan yorumlar, kişisel bilgi ve tecrübelere dayanarak ve/veya güvenilir olduğuna inanılan kamuya açık kaynaklardan derlenerek hazırlanmıştır. Bu yayındaki bilgilerin kullanılması sonucunda yatırımcıların uğrayabilecekleri doğrudan ve/veya dolaylı zararlardan, kar yoksunluğundan, manevi zararlardan, her ne surette olursa olsun kullanımı olumsuz etkileyecek her türlü sonuçtan dolayı Kıbrıs İktisat Bankası Ltd. ve ayrıca her ne nam altında olursa olsun her ne akitle bağlı olursa olsun her türlü çalışanı ve bu yazının yazarı hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz ve/veya bu bilgiler, hiçbir surette gönderenleri ilzam etmez ve/veya sorumlu kılmaz. Kullanan ancak kendi bilgi, inisiyatif ve değerlendirmesi ile hareket etmelidir.