Günlük Piyasa Bülteni

Güncel Piyasa ve Döviz Haberleri 11/10/2023 - Çarşamba

• FED yetkililerinin dün yaptığı açıklamaların gözümüzden kaçmadığını belirtmiştik. Bir kez daha hatırlatmak gerekirse, FED Başkan Yardımcısı Jefferson, hanehalkı ve işletmelerin finansman maliyetlerini doğrudan etkileyen uzun vadeli ABD Hazine bonolarının getirilerinde son dönemde yaşanan 'amansız' artışın, FED'i kısa vadeli politika faizini daha da artırmaktan alıkoyabileceğini söylerken, bir nevi finansal piyasaların da FED'in işini ikame ettiğinin altını çizdi. Daha da basit bir anlatımla, artan tahvil faizlerinin sıkılaştırma getirdiğini ve ilave faiz artırım gereksinimini azalttığını anlıyoruz. Faiz vadeli kontratları, FED'in Kasım ayı olağan toplantısında politika faizinin sabit tutulacağına bu sabah itibariyle %86 ihtimal verirken, 2024 yılına ait faiz indirim beklentileri de 80 baz puan ulaştı!  
• Hatırlanacağı üzere, başarısız bir iletişimle geçen FED'in bir önceki toplantısı ardından ilave faiz artırım beklentileri artmış, bu minvalde ABD'de 10 yıllık gösterge tahvil getirisi de geçen hafta %4,88 seviyesini test ederek 16 yılın zirvesine çıkmıştı. Akabinde, gerek Ortadoğu'da yaşanan gerginliğin tetiklediği güvenli limana sığınma ihtiyacı, gerekse de FED'in tonunun güvercine dönmesi ile dün yaklaşık 20 baz puan gerileyerek %4,63 seviyesine çekildiğini ve bu sabah da yatay bir seyir izlediğini not edelim. 
• FED cephesinden gelen sözlü yönlendirme ve faiz oranlarına yönelik duruş değişikliği, küresel piyasalarda risk iştahını artırdı. Her ne kadar piyasaların bir gözü İsrail - Hamas savaşını takip etse de, jeopolitik gelişmelere piyasaların vermiş olduğu tepkinin de saman alevi tarzında olduğunu görüyoruz. Masum canların üzerine bombalar yağarken, savaşı önlemek yerine, tüm konsantrasyon, maalesef savaşın finansal piyasalara etkisi üzerine inşaa edilmiş durumda. Bültenimizin başlığına bir de bu gözle bakmak lâzım. Toplam can kaybının 2000'i aştığını okuyoruz. Gazze'de insanlık dramı yaşanırken, ABD İsrail'e mali yardım yaparak bölgeye en yeni ve en gelişmiş uçak gemisi olarak bilinen USS Gerald R. Ford taarruz grubunu gönderdi. 
• FED'in güvercin tonu ardından dün geceyi ABD borsaları %0,5 oranında yükselişle tamamladı. MSCI'nın Japonya dışındaki en geniş Asya-Pasifik hisse endeksi bu sabah %1'in üzerinde artışla iki haftanın en yüksek seviyesine ulaştı. ABD tahvil faizlerinde yaşanan geri çekilme ardından doların piyasa kuru olan sepet bazında DXY teknik mânâda ön plana çıkardığımız 107,2 seviyesini test etmesi ardından bu haftayı düşüş eğilimi ile geçirerek 105,7 seviyesine kadar geriledi. Bu minvalde, değeri dolarla ölçülen pek çok enstrümanın da yeniden değer kazandığını görüyoruz. 
• DXY'nin boynunu bükmesi ile EURUSD paritesi 1,06 seviyesini bu sabah aştı. Haftayı 1,0630 seviyesinin üzerinde tamamlaması durumunda, yükseliş için aradığımız yeşil ışığı da almış olacağız. Savaş dönemlerinin bir numaralı yatırım aracı olan altının ons fiyatı 1,860 dolar seviyesin aşarken, gümüşün ons fiyatı da 22 dolar seviyesine yakın bir seviyede işlem görüyor. Her iki kıymetli maden için de geçen haftalarda alım denenebileceğini belirtmiştik.  Kıymetli madenler şimdilik yüzümüzü kara çıkarmadı. Petrolün varil fiyatı ise, Rusya ve Suudi Arabistan öncülüğünde devam eden arz kesintisi endişelerine ilaveten, savaş ardından 'ışığın altına' oturtulan İran'ın da arz kesintisine gitmesi endişesine paralel haftanın ilk iş gününü 88 dolar seviyesini test ederek tamamlaması ardından dün %1 geriledi. 
• Türk mali piyasaları ise, hafta başı kaydettiği olumsuz eğilim sonrası dün kayıplarını ılımlı piyasa koşullarına paralel telafi etti. Hafta başı, Bloomberg'te çıkan Türkiye'nin offshore swap limitlerini gevşetme yönünde bir planı olmadığına ilişkin haber sonrası hisse senetleri olumsuz havanın da yardımı ile kapanışa doğru %3,2 değer kaybetmişti. Swap limitlerinin kademeli bir şekilde gevşetilmesi sayesinde yurtdışından Türk finansal varlıklarına giriş olabileceği umuluyordu. Lâkin, dün ne swap haberi ve ne de jeopolitik risk algısını hatırlayan hisse senetleri günü %3 artışla tamamlayarak kayıplarını telafi etti. USDTRY kuru enflasyon dinamiklerine paralel her gün kontrollü bir şekilde yükselmeye devam ederken, bu sabah 27,73 seviyesinden ilk işlemlerin elektronik ortamda eşleştiğini görüyoruz. 
• Dün Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek televizyon yayınına katılarak önemli açıklamalarda bulundu. Enflasyonla mücadele kapsamında kararlılık ve izlenen programa bağlılığının altını çizerken, Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da bu sürece desteğinin tam olduğunu vurgulandı. Enflasyonda yıl sonu için %65 hedefi geçerli olduğunu, kurun uzun süre sabit tutulduğunu, serbest bıraktıkları; bütçede ilave tedbir aldıklarını, seçim dönemi ücret artışı sözlerini yerine getirdik bunlar tümünün enflasyonist olduğunu lâkin enflasyonun 2024 yılının ikinci yarısında zayıflayacağını söyledi. Önümüzdeki bir iki hafta içinde Abu Dabi, Doha ve Riyad'a gitmeyi planladığını söyleyen Şimşek, BAE (ile varılan yatırım) programının ilk somut adımları için son ziyaret olacağını da ekledi. TL'de kalıcı bir değer kaybına sebep kalmadığını belirttiği konuşmasında bundan sonraki fiyatlamalarda geriye dönük enflasyona değil de geleceğe yönelik enflasyon beklentilerine odaklanılması söylemi ise dikkatimizi çekti. Piyasalar açısından dünkü konuşma oyun değiştirici nitelikte olmasa da, büyük resimde Sn. Bakanının mesajlarını önemsiyoruz. 
• Dünyada hafta başı egemen olan temkinli havanın hızla yerini iyimserliğe terk ettiğini bir kez daha söylemiş olalım. İsrail, Filistinli militan grup Hamas'ın saldırısına kara saldırısıyla tepkisini artıracağına söz verirken, geçtiğimiz hafta sonuna kadar İsrail-Suudi yumuşamasına aracılık etmek ve İran'ın nükleer hırslarını kontrol altına almak arzusunda olan ABD Başkanı Biden, gelişmeler ardından İsrail'e destek sözü verirken ve bu durumdan yararlanmak isteyen herkesi de uyardığının altını çizelim.  
• Jeopolitik risklere eskiden sert tepki veren piyasaların gelişmeleri umursamaz havaya bürünerek takip ederken, gözler ABD'de yarın açıklanacak enflasyon verilerine çevrilmiş durumda olduğunun da altını çizelim.