Günlük Piyasa Bülteni
İktisatbank Günlük Piyasa Analiz ve Yorumu 21/12/2017
Küresel piyasalar artık yılı tamamlama heyecanına kapılmışken, ABD’de uzun bir süredir yılın hikayesine dönen ve Başkan Trump’ın ilk siyasi başarısı olarak görülen ABD vergi reformu ardından piyasa tepkisinin bir miktar da olsa karmaşık olduğunu görüyoruz. Kurumlar vergisinin % 21’e ; en üst gelir vergisini % 37’ye ve beraberinde yurtdışında elde edilen gelirlerden alınacak vergiye getirilen bazı avantajlar nedeniyle ortaya çıkacak yaklaşık 1,5 trilyon dolar tutarında faturanın (vergi kaybının) haliyle ABD tahvil faizlerine yansıması dün açık bir şekilde görüldü. Ortaya çıkacak büyüme teması ve beraberinde gelmesi beklenen enflasyon FED’in daha fazla faiz artırımına gidebileceği beklentisini artırırken, öte yandan, bütçe açıklarını finanse etmek adına daha fazla borçlanmaya gidecek ABD Hazinesi’nin haliyle ilk etkisi beklenildiği üzere ABD tahvil faizlerine yansıdı. Getiri eğrisinin uzun tarafında, ABD 10 yıllık tahvil faizleri % 2,50 psikolojik seviyesine dayanırken, şaşırtıcı bir şekilde, ABD dolarının da değer kaybettiğini görüyoruz. Normal şartlarda, faizin artığı yere para girer prensibinde hareketle, ABD dolarında güçlenme beklerdik. Lakin, dün vergi reformunun artık onaylanması ile EUR/USD paritesi de 1,19 seviyesine varan hızlı bir yükseliş kaydetti (geçen hafta 1,17 seviyesinin diplerinde olduğunu not etmekte fayda var). Öte yandan, vergi indirimi ile şirket karlarının % 9 artacağı ve ekonominin % 0,3 ilave büyüyeceği beklentisi ile hisse senetlerine doğru yaşanan son aylardaki hücum, son 2 gündür ivme kaybediyor. Acaba vergi reformunun beklentisini satın alan piyasalar, gerçekleşmesini satmaya mı yöneliyor? Özetle, uzun bir süredir geçti geçecek, geçiyor derken mutlu sona ulaşan ve 1985 yılından bu yana en kapsamlı vergi reform planına piyasaların tepkisi de bir miktar karmaşık oldu.
Türkiye cephesinde dün küçük resimde beklediğimiz hareket olmazken, büyük resimde takip ettiğimiz kur hareketi ise gerçekleşti. Hatırlanacağı üzere, TCMB’nin kurun süratli yükselişine karşı almış olduğu önlemeler kapsamında başlattığı vadeli döviz satım ihalesinin (vadede nakdi uzlaşmalı) dün ilk vade günüydü. 150 milyon dolar tutarındaki ihalenin yenisinin yapılmadığı günde, vadedeki kur olan 3,9452 ile dün TCMB’nin açıkladığı (Merkez Bankası USD alım kur) arasındaki fark (3,8342) üzerinden nakdi uzlaşma yapıldı ve döviz alanların zararı meydana geldi. Dün piyasanın sığ olduğu bir ortamda, piyasa oyuncularının spot kuru ellerinden geldiğince yukarda tutup nakdi uzlaşmanın asgari zarar ile sonuçlanacaklarını düşünmüştük, lakin bu olmadı. Büyük resimde ise dün de grafiksel olarak öne çıkardığımız, 3,81 – 3,82 aralığı hatta 3,8150 seviyesinde olan 55 günlük hareketli ortalama gün sonunda bir kez daha test edildi. Alternatif piyasalarda ise, hisse senedi piyasası kararsız bir gün ardından günü sınırlı bir yükselişle tamamlarken, tahvil faizlerinde ise önemli bir değişim görülmedi.
Yeni gün başlangıcında, not edecek çok daha yeni bir gelişme göremiyoruz. Yılı bitirme eğilimine giren piyasa oyuncularının yeni işlem yapmada isteksiz kalmalarının bir yansıması olarak piyasa tepkisin de pek ala kestiremiyoruz. Sabah saatlerinde Japonya Merkez Bankası’nın para politikasını değiştirmediği okuyoruz. Asya hisse senedi piyasalarında (Çin hariç) yatay bir seyir hakim. TCMB’nin bugün 150 milyon dolar tutarında NDF dönüşüne aynı miktar ile yeni bir ihale açacağını da not etmek gerekiyor. Nakdi uzlaşma fiyatının yukarda oluşması için kuru yukarı itme isteği, her ne kadar dün gerçekleşmese de, bugün göz ardı edilmemelidir. Makro cephede ABD’de açıklanacak 3Ç dönemi büyüme verileri ile konut fiyatları takip edilebilir. Dün sosyal medyada Kudüs konusuna yönelik haberlere de rastladık. Trump’ın geçen haftalarda patlattığı Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma kararına yönelik gelen tepkiler ardından gözler Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne çevrildi. ABD Başkanı Trump, oylamada aleyhlerinde oy kullanacak ülkelere finansal yardımı kesme tehdidinde bulundu. ABD Kudüs konusunda yalnız kalırken, Türkiye’nin diplomasi atağını ise başarılı olduğunu altını çizmek gerekiyor.
USD/TL kurunda 3,81-3,82 aralığı adeta “çetin ceviz”
Son günlerde küresel işlem hacminin düşmesi, Türkiye ile korelasyonu yüksek Güney Afrika’da yaşanan ANC partisinin başkan değişikliği (piyasaların tercih ettiği reformist bir kişinin geçmesi) Rand üzerinde olumu etkisi derken USD/TL kuru da 3,81-3,82 bandına kadar gelip bu aralıktan yukarı doğru sekmeye devam ediyor. Olası bir kırılma durumda, kurun aşağıda ilk etapta 3,75 seviyesine kadar gevşeme ihtimali taşıdığını not etmek gerekiyor. Bugün itibarı ile 3,8187 seviyesinde olan 55 günlük basit ortalamanın tutması durumunda ise 2017 yılının dibi de belli olmuş olacak.
Kaynak: Reuters
Kaynak: Reuters
Emre Değirmencioğlu (@emredegirmenci5)
Grup Müdürü • Group Manager
Hazine Bölümü • Treasury Department
- Kuzey yarım küre en uzun geceye hazırlanırken, kürenin genelinde ise düşük işlem hacimleri, etkili olan yılsonu heyecanı fiyat davranışları üzerinde farklı eğilimlere neden oluyor
- ABD’de onaylanan vergi reformu ile ABD 10 yıllık tahvil faizleri % 2,50 seviyesine yükselirken, ilginç bir şekilde ABD doları değer kaybetti, EUR/USD paritesi 1,19 seviyesini test etti
- Kurumlar vergisinin % 35’den %21’e ; en üst gelir vergi diliminin %39’dan %37’ye indirilmesinin ABD’ye bütçe kaybı olarak 1.5 trilyon dolara mal olacağı beklentisi farklı fiyat davranışlarını beraberinde getirdi
- Vergi indiriminin şirket karlarına olumlu yansıyacağı “beklentiyi al” ile borsalara gelen alım talebi, vergi reformunun imzalanması ile yerini “gerçekleşmeyi sat” terk etti
- Türkiye cephesinde ise dün beklediğimiz hareket gerçekleşmedi. TCMB’nin NDF ihalesinin ilk vade gününde piyasa uzlaşma fiyatını yukarıya itemedi
- Bugün de 150 milyon dolar dönüşü olan TCMB, aynı miktarda NDF ihalesi açacak
- USD/TL kurunda, teknik bir bakış açısı ile ön plana çıkardığımız 3,8150 (55 günlük ortalama) dün test edildi
- Karar bölgesi olarak 3,81-3,82 aralığının aşağıya doğru geçilmesi, daha derin bir düzeltmeyi beraberinde getirebilir; aksi takdirde, 3,81-3,82 yılın dibi olmaya aday görünüyor
Küresel piyasalar artık yılı tamamlama heyecanına kapılmışken, ABD’de uzun bir süredir yılın hikayesine dönen ve Başkan Trump’ın ilk siyasi başarısı olarak görülen ABD vergi reformu ardından piyasa tepkisinin bir miktar da olsa karmaşık olduğunu görüyoruz. Kurumlar vergisinin % 21’e ; en üst gelir vergisini % 37’ye ve beraberinde yurtdışında elde edilen gelirlerden alınacak vergiye getirilen bazı avantajlar nedeniyle ortaya çıkacak yaklaşık 1,5 trilyon dolar tutarında faturanın (vergi kaybının) haliyle ABD tahvil faizlerine yansıması dün açık bir şekilde görüldü. Ortaya çıkacak büyüme teması ve beraberinde gelmesi beklenen enflasyon FED’in daha fazla faiz artırımına gidebileceği beklentisini artırırken, öte yandan, bütçe açıklarını finanse etmek adına daha fazla borçlanmaya gidecek ABD Hazinesi’nin haliyle ilk etkisi beklenildiği üzere ABD tahvil faizlerine yansıdı. Getiri eğrisinin uzun tarafında, ABD 10 yıllık tahvil faizleri % 2,50 psikolojik seviyesine dayanırken, şaşırtıcı bir şekilde, ABD dolarının da değer kaybettiğini görüyoruz. Normal şartlarda, faizin artığı yere para girer prensibinde hareketle, ABD dolarında güçlenme beklerdik. Lakin, dün vergi reformunun artık onaylanması ile EUR/USD paritesi de 1,19 seviyesine varan hızlı bir yükseliş kaydetti (geçen hafta 1,17 seviyesinin diplerinde olduğunu not etmekte fayda var). Öte yandan, vergi indirimi ile şirket karlarının % 9 artacağı ve ekonominin % 0,3 ilave büyüyeceği beklentisi ile hisse senetlerine doğru yaşanan son aylardaki hücum, son 2 gündür ivme kaybediyor. Acaba vergi reformunun beklentisini satın alan piyasalar, gerçekleşmesini satmaya mı yöneliyor? Özetle, uzun bir süredir geçti geçecek, geçiyor derken mutlu sona ulaşan ve 1985 yılından bu yana en kapsamlı vergi reform planına piyasaların tepkisi de bir miktar karmaşık oldu.
Türkiye cephesinde dün küçük resimde beklediğimiz hareket olmazken, büyük resimde takip ettiğimiz kur hareketi ise gerçekleşti. Hatırlanacağı üzere, TCMB’nin kurun süratli yükselişine karşı almış olduğu önlemeler kapsamında başlattığı vadeli döviz satım ihalesinin (vadede nakdi uzlaşmalı) dün ilk vade günüydü. 150 milyon dolar tutarındaki ihalenin yenisinin yapılmadığı günde, vadedeki kur olan 3,9452 ile dün TCMB’nin açıkladığı (Merkez Bankası USD alım kur) arasındaki fark (3,8342) üzerinden nakdi uzlaşma yapıldı ve döviz alanların zararı meydana geldi. Dün piyasanın sığ olduğu bir ortamda, piyasa oyuncularının spot kuru ellerinden geldiğince yukarda tutup nakdi uzlaşmanın asgari zarar ile sonuçlanacaklarını düşünmüştük, lakin bu olmadı. Büyük resimde ise dün de grafiksel olarak öne çıkardığımız, 3,81 – 3,82 aralığı hatta 3,8150 seviyesinde olan 55 günlük hareketli ortalama gün sonunda bir kez daha test edildi. Alternatif piyasalarda ise, hisse senedi piyasası kararsız bir gün ardından günü sınırlı bir yükselişle tamamlarken, tahvil faizlerinde ise önemli bir değişim görülmedi.
Yeni gün başlangıcında, not edecek çok daha yeni bir gelişme göremiyoruz. Yılı bitirme eğilimine giren piyasa oyuncularının yeni işlem yapmada isteksiz kalmalarının bir yansıması olarak piyasa tepkisin de pek ala kestiremiyoruz. Sabah saatlerinde Japonya Merkez Bankası’nın para politikasını değiştirmediği okuyoruz. Asya hisse senedi piyasalarında (Çin hariç) yatay bir seyir hakim. TCMB’nin bugün 150 milyon dolar tutarında NDF dönüşüne aynı miktar ile yeni bir ihale açacağını da not etmek gerekiyor. Nakdi uzlaşma fiyatının yukarda oluşması için kuru yukarı itme isteği, her ne kadar dün gerçekleşmese de, bugün göz ardı edilmemelidir. Makro cephede ABD’de açıklanacak 3Ç dönemi büyüme verileri ile konut fiyatları takip edilebilir. Dün sosyal medyada Kudüs konusuna yönelik haberlere de rastladık. Trump’ın geçen haftalarda patlattığı Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma kararına yönelik gelen tepkiler ardından gözler Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne çevrildi. ABD Başkanı Trump, oylamada aleyhlerinde oy kullanacak ülkelere finansal yardımı kesme tehdidinde bulundu. ABD Kudüs konusunda yalnız kalırken, Türkiye’nin diplomasi atağını ise başarılı olduğunu altını çizmek gerekiyor.
USD/TL kurunda 3,81-3,82 aralığı adeta “çetin ceviz”
Son günlerde küresel işlem hacminin düşmesi, Türkiye ile korelasyonu yüksek Güney Afrika’da yaşanan ANC partisinin başkan değişikliği (piyasaların tercih ettiği reformist bir kişinin geçmesi) Rand üzerinde olumu etkisi derken USD/TL kuru da 3,81-3,82 bandına kadar gelip bu aralıktan yukarı doğru sekmeye devam ediyor. Olası bir kırılma durumda, kurun aşağıda ilk etapta 3,75 seviyesine kadar gevşeme ihtimali taşıdığını not etmek gerekiyor. Bugün itibarı ile 3,8187 seviyesinde olan 55 günlük basit ortalamanın tutması durumunda ise 2017 yılının dibi de belli olmuş olacak.
Kaynak: Reuters
Kaynak: Reuters
Emre Değirmencioğlu (@emredegirmenci5)
Grup Müdürü • Group Manager
Hazine Bölümü • Treasury Department
Yasal Uyarı: Bu e-postada yer alan yorumlar, kişisel bilgi ve tecrübelere dayanarak ve/veya güvenilir olduğuna inanılan kamuya açık kaynaklardan derlenerek hazırlanmıştır. Bu yayındaki bilgilerin kullanılması sonucunda yatırımcıların uğrayabilecekleri doğrudan ve/veya dolaylı zararlardan, kar yoksunluğundan, manevi zararlardan, her ne surette olursa olsun kullanımı olumsuz etkileyecek her türlü sonuçtan dolayı Kıbrıs İktisat Bankası Ltd. ve ayrıca her ne nam altında olursa olsun her ne akitle bağlı olursa olsun her türlü çalışanı ve bu yazının
yazarı
hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz ve/veya bu bilgiler, hiçbir surette gönderenleri ilzam etmez ve/veya sorumlu kılmaz. Kullanan ancak kendi bilgi, inisiyatif ve değerlendirmesi ile hareket etmelidir.