Günlük Piyasa Bülteni
İktisatbank Günlük Piyasa Analiz ve Yorumu 10/04/2018 – Salı
14 Rus şirketi ve 7 işadamına yönelik ABD'nin geçen hafta açıkladığı yaptırımlar sonrasında dün Rus finansal piyasaları satıcı bir gün geçirdi. Rusya borsası %8 düşerken, Rus Rublesi Dolar karşısında %4 değer kaybetti
Yaptırım açıklanan iş adamı Deripaska nedeniyle alüminyum fiyatları sert düştü
Öte yandan, Suriye'nin Doğu Guta bölgesinde kimyasal silah saldırısı ardından ABD’nin Suriye’yi vurabileceği endişesi ile küresel piyasaları dün gün boyu tedirgin bir seyir izledi. Özellikle, ABD’nin BM Temsilcisi, karar ne olursa olsun Suriye'nin kimyasal silah kullanımına karşılık vereceğiz demesi sonrasında ABD savaş gemisinin Suriye’ye doğru yola çıktığı görüldü. Akabinde ise, Suriye’de ciddi bir varlığı bulunan Rusya’nın karşı hamlesi gecikmedi: Rus uçakları gemiye taciz uçuşu yaptı
Geceyi tedirgin ve dalgalı bir şekilde tamamlayan, kapanışı küçük artılar ile bitirmeyi başaran ABD borsaları, bültenimizi yazdığımız sabah erken saatlerde, vadeli işlemlerde yönünü % 1’in üzerinde artıya çevirdi
Artan jeopolitik risklere rağmen, sabah erken saatlerde Çin Başkanı Xi’nin aklı selim açıklamaları ve ticaret savaşlarında tansiyonu düşürme çabası, piyasaların da dikkatinden kaçmamış. Xi’nin bu yıl içerisinde tarifeleri indirip ekonomiyi daha fazla açık hale getireceği yönündeki açıklaması ardından borsaların artıya dönmesi, tedirgin havayı bir nebze de olsun yumuşattı
Her ne kadar ABD vadeli endekslerinin olumlu seyri, karanlık hava ardından açan güneş gibi sabah saatlerinde piyasaların imdadına yetişse de, ABD’nin Suriye’yi vurabileceği ve böyle bir hamleye bölgede aktif aktörler olan Rusya ve İran’nın sessiz kalmayabileceği beklentisi, piyasaları yeniden gerebilir
Suriye cephesindeki yaşanan gelişmelere pek fazla önem atfedilmese de, bizler gelişmeleri yakinen ve aşırı temkinli bir tonda izliyoruz. Küçücük coğrafyaya doluşan dünyanın topu tüfeği ve süper güçlerin bilek güreşi, istenmeyen sonuçlar üretebilir
Türk mali piyasalarına dönersek, politikada önemli ve sert virajların alınacağı bir döneme giriyoruz diplomasi. Diplomasi ile ilgili ana tonumuz bir miktar da olsun karamsar
Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla'ya verilecek cezanın açıklanacağı karar duruşması 11 Nisan’dan 7 Mayıs tarihine ertelendi. Atilla, İran'a yönelik ABD ambargosunun delindiği iddiasıyla yargılandığı davada kendisine yöneltilen 6 suçlamanın 5’inden suçlu bulunmuştu. Davaya bakan Yargıç Richard Berman, savunma ve savcılık makamları arasındaki uyuşmazlık gerekçesiyle duruşmanın 7 Mayıs tarihine alındığını söyledi
Öte yandan, Türkiye’de tutuklu bulunan ABD’li Rahip Brunson’un 16 Nisan’da başlayacak olan davası da önemle takip edilecektir. ABD’de görülen dava tarihinin ertelenmesini, manevra anlamında zaman kazandırıcı bir hamle olarak okuyoruz
Dün gözler Beştepe’de Ekonomi Bakanı Zeybekçi, Başbakan Yıldırım ve Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan “süper teşvik paketine” çevrildi. Türkiye’nin en büyük sorunu olarak görülen cari açık sorununu çözmek adına, uzun vadeli etkileri anlamında oldukça önem verdiğimiz ve olumlu bulduğumuz bu paketin kısa vadeli olarak piyasaların veya ekonominin istediklerine cevap vermiyor olması nedeniyle geniş çaplı bir etki yaratmadı
Toplam 23 proje ve 19 firma bu paketten faydalanacak olurken, 23 projenin 135 milyar lira yatırım bedeli olacak. Bu yatırımlar sayesinde 134 bin dolaylı istihdamın ortaya çıkması planlanıyor. Bu yatırımların ihracatımıza 6.3 milyar dolarlık katkı sağlarken, ithalatımızı da 12.3 milyar dolar azaltması öngörülüyor. Bu yönüyle bakıldığında paketi oldukça olumlu ve memnuniyetle karşılıyoruz. Lakin, projelerin hayata geçmesi için uzun bir yatırım dönemi ve beraberinde verim alınması için uzun bir zamana ihtiyaç duyulması, ekonominin bugünkü taleplerini karşılamayabilir
Kısa vadede kurun yükselişi beraberinde piyasa faizlerin de yükselişini tetikliyor. Dün 2 yıl vadeli gösterge tahvilin bileşik faizi % 14,40 seviyelerini aşarak 2009 yılındaki seviyelere döndü. Kur ve faiz cephesindeki yaşanan “korkusuz” yükseliş, beraberinde genel ekonomi üzerinde tahribat yaratacak seviyelere doğru ilerliyor. Özel sektörün döviz borcu 221 milyar dolar olduğu, kurun her % 1 artışının TL 2,2 milyar bilançolara ilave külfet getirdiği, faizlerin yüksek seyri ve beraberinde TCMB’nın likidite önlemleri ile sıkı para politikasının ekonominin genel döngüsü, çek ve senetlerin vadesi üzerinden negatif etkilediğini görüyoruz
Türk Lirası son dönemlerde kaydettiği zayıf seyri dün de devam ettirdi. USD/TL kuru uzunca bir zamandır hedeflediğimiz 4,08 seviyesine ulaşırken (4,0788 test edildi); EUR/TL 5,02 ; GBP/TL ise 5,76 ile tarihi rekor seviyesini bir kademe daha kuzeye taşıdı. Kur cephesinde halen daha yönün yukarı olduğunu görüyoruz
Her hastalığın bir kısa vadeli bir de uzun vadeli tedavisi vardır. Kısa vadede reçeteyi yazacak doktorun Merkez Bankası olması kaçınılmaz görülüyor. Faizlerin artırılması sadece ve sadece zaman kazandıracak bir önlem olacağını düşünüyoruz. Mali politikada gevşek duruş, TCMB’nin enflasyon problemine tek başına yetmesinin önünü tıkıyor. Uzun vadede dün atılan adımlar tarzında yapısal reformlara ağrılık verilmesi ve cari açık ve enflasyon gibi sorunlara karşı ikna edici ve inanılırlığı yüksek çözümler bulunması gerekiyor
Bugüne döndüğümüzde ise, Suriye’deki gelişmeleri bir tarafa; ABD’de TSİ15:30’da açıklanacak ÜFE enflasyonu diğer tarafta takip edilecektir
Emre Değirmencioğlu (@emredegirmenci5)
Grup Müdürü • Group Manager
Hazine Bölümü • Treasury Department
14 Rus şirketi ve 7 işadamına yönelik ABD'nin geçen hafta açıkladığı yaptırımlar sonrasında dün Rus finansal piyasaları satıcı bir gün geçirdi. Rusya borsası %8 düşerken, Rus Rublesi Dolar karşısında %4 değer kaybetti
Yaptırım açıklanan iş adamı Deripaska nedeniyle alüminyum fiyatları sert düştü
Öte yandan, Suriye'nin Doğu Guta bölgesinde kimyasal silah saldırısı ardından ABD’nin Suriye’yi vurabileceği endişesi ile küresel piyasaları dün gün boyu tedirgin bir seyir izledi. Özellikle, ABD’nin BM Temsilcisi, karar ne olursa olsun Suriye'nin kimyasal silah kullanımına karşılık vereceğiz demesi sonrasında ABD savaş gemisinin Suriye’ye doğru yola çıktığı görüldü. Akabinde ise, Suriye’de ciddi bir varlığı bulunan Rusya’nın karşı hamlesi gecikmedi: Rus uçakları gemiye taciz uçuşu yaptı
Geceyi tedirgin ve dalgalı bir şekilde tamamlayan, kapanışı küçük artılar ile bitirmeyi başaran ABD borsaları, bültenimizi yazdığımız sabah erken saatlerde, vadeli işlemlerde yönünü % 1’in üzerinde artıya çevirdi
Artan jeopolitik risklere rağmen, sabah erken saatlerde Çin Başkanı Xi’nin aklı selim açıklamaları ve ticaret savaşlarında tansiyonu düşürme çabası, piyasaların da dikkatinden kaçmamış. Xi’nin bu yıl içerisinde tarifeleri indirip ekonomiyi daha fazla açık hale getireceği yönündeki açıklaması ardından borsaların artıya dönmesi, tedirgin havayı bir nebze de olsun yumuşattı
Her ne kadar ABD vadeli endekslerinin olumlu seyri, karanlık hava ardından açan güneş gibi sabah saatlerinde piyasaların imdadına yetişse de, ABD’nin Suriye’yi vurabileceği ve böyle bir hamleye bölgede aktif aktörler olan Rusya ve İran’nın sessiz kalmayabileceği beklentisi, piyasaları yeniden gerebilir
Suriye cephesindeki yaşanan gelişmelere pek fazla önem atfedilmese de, bizler gelişmeleri yakinen ve aşırı temkinli bir tonda izliyoruz. Küçücük coğrafyaya doluşan dünyanın topu tüfeği ve süper güçlerin bilek güreşi, istenmeyen sonuçlar üretebilir
Türk mali piyasalarına dönersek, politikada önemli ve sert virajların alınacağı bir döneme giriyoruz diplomasi. Diplomasi ile ilgili ana tonumuz bir miktar da olsun karamsar
Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla'ya verilecek cezanın açıklanacağı karar duruşması 11 Nisan’dan 7 Mayıs tarihine ertelendi. Atilla, İran'a yönelik ABD ambargosunun delindiği iddiasıyla yargılandığı davada kendisine yöneltilen 6 suçlamanın 5’inden suçlu bulunmuştu. Davaya bakan Yargıç Richard Berman, savunma ve savcılık makamları arasındaki uyuşmazlık gerekçesiyle duruşmanın 7 Mayıs tarihine alındığını söyledi
Öte yandan, Türkiye’de tutuklu bulunan ABD’li Rahip Brunson’un 16 Nisan’da başlayacak olan davası da önemle takip edilecektir. ABD’de görülen dava tarihinin ertelenmesini, manevra anlamında zaman kazandırıcı bir hamle olarak okuyoruz
Dün gözler Beştepe’de Ekonomi Bakanı Zeybekçi, Başbakan Yıldırım ve Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan “süper teşvik paketine” çevrildi. Türkiye’nin en büyük sorunu olarak görülen cari açık sorununu çözmek adına, uzun vadeli etkileri anlamında oldukça önem verdiğimiz ve olumlu bulduğumuz bu paketin kısa vadeli olarak piyasaların veya ekonominin istediklerine cevap vermiyor olması nedeniyle geniş çaplı bir etki yaratmadı
Toplam 23 proje ve 19 firma bu paketten faydalanacak olurken, 23 projenin 135 milyar lira yatırım bedeli olacak. Bu yatırımlar sayesinde 134 bin dolaylı istihdamın ortaya çıkması planlanıyor. Bu yatırımların ihracatımıza 6.3 milyar dolarlık katkı sağlarken, ithalatımızı da 12.3 milyar dolar azaltması öngörülüyor. Bu yönüyle bakıldığında paketi oldukça olumlu ve memnuniyetle karşılıyoruz. Lakin, projelerin hayata geçmesi için uzun bir yatırım dönemi ve beraberinde verim alınması için uzun bir zamana ihtiyaç duyulması, ekonominin bugünkü taleplerini karşılamayabilir
Kısa vadede kurun yükselişi beraberinde piyasa faizlerin de yükselişini tetikliyor. Dün 2 yıl vadeli gösterge tahvilin bileşik faizi % 14,40 seviyelerini aşarak 2009 yılındaki seviyelere döndü. Kur ve faiz cephesindeki yaşanan “korkusuz” yükseliş, beraberinde genel ekonomi üzerinde tahribat yaratacak seviyelere doğru ilerliyor. Özel sektörün döviz borcu 221 milyar dolar olduğu, kurun her % 1 artışının TL 2,2 milyar bilançolara ilave külfet getirdiği, faizlerin yüksek seyri ve beraberinde TCMB’nın likidite önlemleri ile sıkı para politikasının ekonominin genel döngüsü, çek ve senetlerin vadesi üzerinden negatif etkilediğini görüyoruz
Türk Lirası son dönemlerde kaydettiği zayıf seyri dün de devam ettirdi. USD/TL kuru uzunca bir zamandır hedeflediğimiz 4,08 seviyesine ulaşırken (4,0788 test edildi); EUR/TL 5,02 ; GBP/TL ise 5,76 ile tarihi rekor seviyesini bir kademe daha kuzeye taşıdı. Kur cephesinde halen daha yönün yukarı olduğunu görüyoruz
Her hastalığın bir kısa vadeli bir de uzun vadeli tedavisi vardır. Kısa vadede reçeteyi yazacak doktorun Merkez Bankası olması kaçınılmaz görülüyor. Faizlerin artırılması sadece ve sadece zaman kazandıracak bir önlem olacağını düşünüyoruz. Mali politikada gevşek duruş, TCMB’nin enflasyon problemine tek başına yetmesinin önünü tıkıyor. Uzun vadede dün atılan adımlar tarzında yapısal reformlara ağrılık verilmesi ve cari açık ve enflasyon gibi sorunlara karşı ikna edici ve inanılırlığı yüksek çözümler bulunması gerekiyor
Bugüne döndüğümüzde ise, Suriye’deki gelişmeleri bir tarafa; ABD’de TSİ15:30’da açıklanacak ÜFE enflasyonu diğer tarafta takip edilecektir
Emre Değirmencioğlu (@emredegirmenci5)
Grup Müdürü • Group Manager
Hazine Bölümü • Treasury Department
Yasal Uyarı: Bu e-postada yer alan yorumlar, kişisel bilgi ve tecrübelere dayanarak ve/veya güvenilir olduğuna inanılan kamuya açık kaynaklardan derlenerek hazırlanmıştır. Bu yayındaki bilgilerin kullanılması sonucunda yatırımcıların uğrayabilecekleri doğrudan ve/veya dolaylı zararlardan, kar yoksunluğundan, manevi zararlardan, her ne surette olursa olsun kullanımı olumsuz etkileyecek her türlü sonuçtan dolayı Kıbrıs İktisat Bankası Ltd. ve ayrıca her ne nam altında olursa olsun her ne akitle bağlı olursa olsun her türlü çalışanı ve bu yazının
yazarı
hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz ve/veya bu bilgiler, hiçbir surette gönderenleri ilzam etmez ve/veya sorumlu kılmaz. Kullanan ancak kendi bilgi, inisiyatif ve değerlendirmesi ile hareket etmelidir.